bunlar sarapti

BUNLAR ŞARAPTI



Kâdı Yâkûb şöyle anlatır:

Birgün Şam'da bir mescidin kenarındaydım. Orada bir köprü vardı. Hava çok sıcaktı. Abdullah el-Yuneynî, abdest almak için dereye indi. O sırada bir nasrânî, şarap yüklü katırı ile köprüden geçiyordu. Katır bir ara ürktü ve yük yere yıkıldı. Çevrede başka kimse yoktu. Abdullah el-Yuneynî, yukarı çıkıp bana;
"Yükü yüklemeye yardım et!" dedi.

Nasrânîye yardım ettim ve yükü katıra yükledik. Nasrânî, oradan uzaklaşıp gitti. Kendi kendime; "Bu zât böyle yapmamı niye istedi?" diye düşündüm. Sonra nasrânîyi tâkib ettim. Nasrânî, katırıyla şarap satan bir dükkânın önüne geldi. Katırdaki yükü indirip açtı. Hepsi sirke olmuştu.
Şarap satıcısı;
"Yazıklar olsun sana! Senden şarap getirmeni istedim. Bunlar sirke!" dedi.

Nasrânî hayretten dona kalmıştı. Şaşkınlığından ağlamağa başladı ve;
"Bunlar şaraptı. Fakat neden sirke oldu sebebini anladım!" diyerek hemen katırını bir yere bağladı. Doğru Abdullah bin Abdülazîz hazretlerinin dergâhına koştu. Huzûruna girer girmez: "Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühü." diyerek müslüman oldu ve artık huzûrundan ayrılmayıp talebeleri arasına girdi. (1)

 
Peygamberimizin Sefaati üzerinize oLsun
 
 
Bugün 33 ziyaretçi (57 klik) kişi burdaydı!
Desing By PATAK Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol